Bugün alemlere rahmet olarak gönderilen Resulullah Aleyhi salat-u vesselam efendimizin dünyaya teşrif ettiği gün…
Bugün yer yüzünün görüp görebileceği en hayırlı gün…
Bugün yer yüzünde canlı cansız her mahlukatın sevinçle “Teâlâl Bedru Âleyna” dediği gün…
Bugün o doğdu diye yeryüzü ve gökyüzünün “Ya Nebi Selam Aleyke” dediği gün…
Bugün yeryüzünde karanlığına ışığın doğduğu gün…
*****
Onun doğuşuyla Yeryüzünde mucizeler tezahür etmişti. O Mucizeler şöyle ifade edilir.
“Velâdet-i Nebevî gecesinde hem annesi ve hem annesinin yanında bulunan Osman ibni Âs’ın annesi, hem Abdurrahman ibni Avf’ın annesinin gördükleri azîm bir nurdur ki, üçü de demişler: “Velâdeti ânında biz öyle bir nur gördük ki, o nur maşrık ve mağribi (doğu ve batıyı) bize aydınlattırdı.” Demiştir. - O gece Kâbedeki sanemlerin (putların) çoğu baş aşağı düştüğü görülmüştür.
- Meşhur Kisrânın Sarayı o gece sallanıp inşikak etmesi ve on dört şerefesinin düşmesidir.
- Sava’nın takdis edilen küçük denizinin o gecede yere batması 4 ve İstahrâbâd’da bin senedir daima iş’âl edilen (yakılan, tutuşturulan), yanan ve sönmeyen, Mecusîlerin mâbud ittihaz ettikleri ateşin, velâdet gecesinde sönmesidir.”
*****
Evet O’nun yeryüzüne teşrifleriyle yeryüzü bayram etmiş, gökyüzündeki yıldızlar ay ve güneş ayrı parlamıştı…
*****
Asırlar öncesinden onlar kardeşlerim dediği bizler O'na layık ümmet olabiliyor muyuz sahi?
Söylemlerimiz eylemlerimizi tasdik ediyor mu?
Evet Allah Resulünü seviyoruz.. Ama sevgi hissettirmektir. Süphesiz beni anarsanız bana salat ve selam ederseniz selamınızı alırım diyen Peygambere olan sevgimizi ona hissettirebiliyor muyuz?
Birbirimize olan tahammül sınırlarını zorlar derecede tahammülsüzlüğümüz O'nun sünnetine ne kadar uyuyor?
"Anam Babam Sana Feda Olsun Ya Resulullah" diyen Ashaba siz ashabımsınız "Bize" kardeşlerim diyen Peygamberi yeteri kadar anlıyor muyuz?
Trafikte, ikili ilişkilerde, dost arkadaş ilişkilerinde, aile ortamında, hayatımızın her alanında ne kadar tahammülkârız?
Bence bu gece işte tam da o gece. Bütün bunları düşünmek için kaçırılmaz fırsatın ayağımıza kadar geldiği gecelerden.
Atam sen Kalk Ben yatamcı olmayın. Zira bu kadar altı oyulu bir cümle daha tanımıyorum.
Şimdi gelin içimize pınarlar akıtan o Hadisi, Resulullah'ın bize Kardeşlerim dediği hadisi şerifi beraber hatırlayalım...
*****
Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kabristana geldi ve:
"Selâm size ey mü'minler diyarı! İnşâallah biz de size katılacağız. Kardeşlerimizi görmemizi çok isterdim" dedi. Ashâb-ı kirâm:
- Biz senin kardeşlerin değil miyiz, yâ Resûlallah? dediler. Resûl-i Ekrem:
- "Sizler benim ashâbımsınız, kardeşlerimiz henüz gelmemiş olanlardır" buyurdular. Bunun üzerine ashâb:
- Ümmetinden henüz gelmemiş olanları nasıl tanıyacaksın, ey Allah'ın Resûlü? dediler. Peygamber Efendimiz:
- "Ne dersiniz? Bir adamın alnı ak ve ayakları sekili bir atı olsa, yağız ve doru at sürüsü içinde kendi atını tanımaz mı?" diye sordu. Sahâbe:
- Evet, tanır, ey Allah'ın Resûlü, dediler. Resûl-i Kibriyâ:
"İşte onlar da abdestten dolayı yüzleri nurlu, el ve ayakları parlak olarak gelecekler. Ben havzın başına onlardan önce varacağım" buyurdular.
*****
Evet Bügün O Rahmet Peygamberinin Mevlid-i kandili….
Salât ve selâm, Efendimiz Muhammed Mustafa aleyhi selatu vesselam ile, onun Âli ve Ashabı’nın üzerine olsun...
