Yazının başlığına cevap verip başlayayım o zaman.

Var.. var hemde çok var

İnsanız Örneğin yaratılış gayemiz aynı,bizi yaratan kişiyi benimsiyor. Aynı dil veya dilleri konuşup aynı mekanlarda nefes alıyoruz örneğin.
Peki Takım Tutar gibi kendi kalıbımız dışındaki hiçbir fikri veya hiçbir görüşü kabullenmek neden bu kadar zorluyor bizi.
Neyi paylaşamıyor neyin mücadelesini tek başımıza verme çabasındayız anlamıyorum.

Fıtratı gereği yalnız yaşayamaz denilen insanın kendini bu kadar yalnızlaştırma çabasını anlamak mümkün değil.

Geçen günlerde Elazığda Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Ögrencisi Enes Karanın İntihar etmesiyle başlayan bir Tarafta olma Zorunluluğu bile ne kadar kutuplaştığımızın en iyi kanıtı bence.

Yok efendim Yurt sorunu,
yok efendim cemaat baskısı gibi tartışmalar bile 21 yaşındaki bir gencin ölümüne üzülmekten ziyade ölümünde suçu bir tarafa yığma politikamızın ruh bulmuş hali gibi.

Geçen Günlerde bir Tv kanalında Ülkenin yüzde 52’sinin oyunu alan bir Cumhurbaşkanına yapılan hakareti meşru göreninde,
Yine Trabzon’da Miting Alanında Ülkenin Ana muhalefet liderine Hain Diyen bir çocuğu alkışlayan zihniyetinde aynı olduğunu kabullenmekten başka yolumuz yok.

Ortak noktamız çok ama bir soruna ortak çözüm yolumuz yok sanki.

Dün Samsun’da Kentin en Kalabalık meydanındaki, Atatürk Anıtına yapılan saldırıyla, geçen hafta Diyarbakır’da bir grup gencin Kürtçe Şarkı söylemesine engel olmaya çalışan kişilerin; bu çözümsüzlüğümüzden faydalanmaya çalışan kişiler olduğunu anlamayacak kadar basit düşünmemeliyiz artık.

Biz ne zaman ki Doğru ve Yanlışları hep bir ağızdan Söyleyebilirsek, o zaman inanıyorum ki doğrularımızda artış yanlışlarımızda ise azalış olacaktır.

KALIN SAĞLICAKLA...