Bugün sabah erken saatlerde uyandım, çocuğumun okul saati yaklaştığı İçin eşimi uyandırıp, kahvaltısını verdikten sonra okula gönderdim üstümü değiştirdikten sonra iş yerime geldim, odamı havalandırıp mesai saatine riayet ettim.

Öğlen arası eve geçip öğlen yemeğini yedikten sonra kuruma gelip işime devam ettim…..vb

Hayatımın her gününü bu şekilde sıradanlaşmış bir şekilde yaşıyorum. 

Bunlar hayatın olağan şeyleri bu anlattıklarımı ufak detayları şeklinde mesela hastalıktan dolayı iş yerine gitmedim veya uykuda kalıp işe gitmedim, çocuğu okula gönderemedik şeklinde bir kaç paragrafla devam ettirirsem bunlarda olumsuzluk durumundan sıradanlaşma durumu gibi aradan kaybolup gider.

Ama bu dediğim olumsuz şeyler hastalık, uykuda kalma gibi durumlar belki de yılda bir veya iki defa yaşanacak olağanüstü durumlar, ama işin girişi sıradan başladığı İçin zamanla onlar da sıradanlaşmış gibi görünür bize.

Sokak köpekleri tarafından yüzü parçalanan Minik Asiye’nin Durumu, malumunuz günlerce Gündem de kaldı, Sağlık Bakanlığı tarafından tedavisi bizzat yaptırıldı, Babasına yeni bir iş verildi. Cumhurbaşkanı tarafından sokak köpeklerine karşı belediyelere talimat verildi.
Peki Belediyeler Sokak köpeklerini topladılar mı?
Sanmıyorum çünkü Antalya’da 13 yaşındaki minik Mahran, Asiye henüz yeni taburcu olmuştu ki Sokak köpeklerinden kaçmaya çalışırken Kamyon altında kalıp 23 gün verdiği yaşam savaşını maalesef kaybetti.

Ne değişti peki Minik Asiye’nin yüzüne üzülürken, Minik Mahranın Ölümü sıradanlaşmış bir sokak köpeği vakasının sıradan bir olayı gibi oldu sanki.

Geçen Günlerde Öğretmeniyle Dalga geçen ve boynuna kolunu ve atkısını dolayan öğrenci olayı olağan üstü gibi gelirken ve daha bu konuşulurken, sıcaklığını  korurken sosyal medya paylaşımı uğruna, öğretmeninin kafasına poşet geçirip, paketliyorum diyen öğrencinin yaptığı paylaşım, sıradanlaşmış bir video gibi oldu sanki.

Sosyal medyada fazla beğeni almak İçin kendisinin, eşinin ve çocuklarının nerdeyse yatak odası özellerine kadar paylaşımlar, sıradanlaşmışlığın en üst boyutudur sanırım.

Duyarsızlaşmayı ve sıradanlaşmayı besleyen dünyevileşme, her dönemde yakıcı ve ayartıcı gerçekliğiyle insanı değerlerden koparan bir gerçekliğe sahiptir.

Sıradanlaşma, en temelde kötülük karşısında insanın bir tık daha kötüsüne razı gelmesi ve sükut etmesidir.

Sıradanlaşma dediğimiz şey, bir bozulma ve iğvayı ifade eder. İnsanoğlu sıradanlaştıkça şahitlik ruhuna ve kişilik ve şahitlik ruhuna, kimliğine yabancılaşır.
Sadece şahitlik ruhunu değil, her türlü sorumluluk bilincini dahi kaybederek egoizmin tutsağı haline geliverir.


Günaha karşı duyarsızlığımız, günahı alışkanlık haline getirmeye en etkin sebeptir.
 Sıradanlaşma kelimesinin sadece olumlu bir yaşam biçiminin devamlılığında, bir olumlu hareketin, bir diğerini sıradanlaştırdığı yönde kullanılması temennisiyle.

KALIN SAĞLICAKLA…!