Bundan 6 yıl önce Cuma Akşam saatlerinde işleyen bir düzene karşı atılmış bir askeri operasyon.

Kimsenin beklemediği, herşeyin  yolunda gittiği, ama bazı kesimlerin Ordu içinde kıdemlerini kaybetmemek uğruna başlattığı bir kara gece.

Yetişmediğimiz ama sadece kitap ve geçmiş arşivlerden okuduğumuz ve izlediğimiz darbe kelimesinin bu kez canlı tanığı olmuştuk.

Daha önce yapılan Darbelerin bir açıklaması vardı. Kenan Evren’in yaptığı Askeri Darbede kimsenin burnu kanamamıştı; çünkü Halkın siyasi rejime ve ekonomiye karşı zaten bir kırgınlığı olmuş, o zaman ki Askeri rejimde zamanın planlamasını iyi yapmıştı.

2016 yılına gelindiğinde ise Askeriye içerisinde ki Ufak bir azınlığın, milyonların siyasi iradesine karşı Darbe vurma girişimiydi, bu yüzden Ülkenin her kesiminden bu Darbeye karşı bir başkaldırı yapılmış ve halka indirilmeye kalkışılan darbe bir grup Teröristin ağır yenilgisiyle sonuçlanmıştı.

Neydi bu 15 Temmuz! 

Hayatlarında Askeri tank görmemiş gençlerin tankın önüne atlamasıydı 15 Temmuz.

Havai fişek sesinden ürken çoğu insanın Silah sesleri altında Belediyelerin süs havuzundan Abdest alıp, adeta Ölüme hazırlık yapıp, dimdik durmasıydı 15 Temmuz.

Görevli olmadıkları halde göreve gönüllü giden,Adanalı İkiz kardeş polislerin gözünü kırpmadan çarpışıp şehit düşmesiydi 15 Temmuz.
 
Üniversite’de Akademisyen olmasına rağmen içerde oturamam diyip O Alçakların kurşunlarıyla şehit düştüğü bir kara geceydi 15 Temmuz.

Komutanının Emrine itaat edip Gözünü kırpmadan hain grupla çatışıp 32 kurşunla şehit düşen Ömer Halis Demir’in İsminin Ölümsüzleştiği bir geceydi 15 Temmuz.

İsimlerini saydıklarım değildi sadece 251 kişinin benim irademe dokunamazsın diye çarpışıp Ölümsüzleştiği bir geceydi 15 Temmuz.