Yazarımız Mehmet Veysel Satış'ın kaleminden Can kaybının olduğu son ihmal olur umarım konulu makalesi.

******

Can kaybının hiç olmadığı ilk ve son ihmal olsun isterdik ama, maalesef öyle bir toplumuz ki canımız yanmadan ne önlem nede ders almayı başarıyoruz.

Asrın felaketinin vurduğu illerden biride Şanlıurfa; tamam belki depremi bir Adıyaman, Kahramanmaraş ve Malatya’ya göre hem daha az can kaybıyla hemde daha az yıkımla atlattı ama o can kayıplarının önüne geçilemez miydi?  diye soramadan edemiyor insan.

Onun için ufak bir analiz yapalım; mesela Şanlıurfa’da yıkılıp can kaybına sebep olan tüm bu konutların özelliği 30 yaş ve üstü binalar, hemen hemen hepsi Kentsel dönüşüm alanlarının ilan edildiği yerler.

Bu binaların kentsel dönüşüm alanı ilan edilmesi için bir depremin yıkıma neden olması ve yüzlerce insanın hayatını kaybetmesini beklemek ihmalin kendisi 
değilde ne?

Depremin şokunu atlatmadan yaşanan sel felaketinin bir analizini yapacak olursak.

Şanlıurfa merkezinden geçen tüm dere yataklarının üstünün kapatılıp yeşil alana çevrilmesi su akar yolunu bulur deyimine bile karşı çıkan bir eylem değil midir?

Tarihin en eski şehirlerinden biri olan Şehrin merkezinden geçen tüm dere yataklarının parka çevrilmesi bana göre bu sel felaketinin en büyük ihmalidir.

Şu an  tüm dere üstündeki parklar yıkılıp dere yatakları tekrar eski haline döndürülmeye çalışılıyor. Ama ne bu derelerin ıslahı, nede şimdi yıkılan binaların sağlamlaştırılması hayatını kaybeden bir tek canımızı dahi geri getirmeyecek.

Her yaşadığımız olayın daha büyüğüne önlem alınmasına sebep olan bir ders olması dileğiyle.

KALIN SAĞLICAKLA