Türkiye'nin Garantörlüğünde Hamas'ın Silah Bırakması Konusunda Uluslararası Gelişmeler
Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'nde düzenlenen üç günlük uluslararası konferansta, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 17 ülke, Avrupa Birliği ve Arap Birliği ortak bir deklarasyon yayımladı. Deklarasyonda, Hamas'a Gazze'deki silahlı faaliyetlerine son vermesi ve yönetimi Filistin Yönetimi'ne devretmesi çağrısı yapıldı.
Deklarasyonun önemi, bölgede yıllardır süregelen çatışmaların sona erdirilmesi ve kalıcı barışın tesis edilmesi açısından büyük. Türkiye'nin garantörlüğünde gerçekleşen bu diplomatik girişim, özellikle geçiş döneminde Hamas'ın silah kullanımını durdurmayı hedefliyor.
Ancak, deklarasyona ilişkin Türkiye'nin tutumu dikkat çekici. Türkiye, deklarasyondaki 11. maddeye yönelik çekincelerini kamuoyuyla paylaştı. Türkiye, Filistinli silahlı grupların silah bırakmasının, ancak 1967 sınırları temelinde egemen ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulması halinde mümkün olacağını vurguladı. Bu yaklaşım, Türkiye'nin bölgedeki adil ve kalıcı barış hedefini destekleyen politikalarını yansıtıyor.
Öte yandan Hamas cephesinden gelen açıklamalar, silah bırakma konusunda anlaşmanın kolay olmayacağını gösteriyor. Hamas, İsrail işgali sürdüğü sürece silah sahibi olmanın ulusal ve yasal bir hak olduğunu belirtti ve silah bırakma şartını kabul etmediğini duyurdu. Bu açıklama, Filistinli direniş gruplarının güvenlik kaygılarının devam ettiğini ortaya koyuyor.
Sonuç olarak, Türkiye’nin arabuluculuğunda ve uluslararası toplumun çağrısıyla gerçekleşen bu diplomatik girişim, önemli bir adım olsa da, Hamas’ın silah bırakmasını içeren somut bir anlaşma henüz yok.
Bu Bir İlandır