Susuzluk Haritası Genişliyor: Güneydoğu Anadolu ve Türkiye Su Krizinin Eşiğinde Değil, İçinde
“Artık sifon bile çekemiyoruz, hastalık yayılmasından korkuyoruz” diyor İzmir Yeni Foça’dan Figen Onur. Yalnızca Ege değil, Türkiye'nin batısı ve Güneydoğu'su da günbegün derinleşen bir su krizinin içinde. Suyun azaldığı, kesintilerin arttığı, çaresizliğin büyüdüğü bir yaz yaşanıyor. Ama uzmanlara göre bu yalnızca bir “yaz mevsimi sorunu” değil, yeni bir normalin başlangıcı.
Güneydoğu'da Kriz Sessiz Ama Derin
Adıyaman’dan bir apartman sakini olan Nursel’in üç gün boyunca hiç su alamaması, bölgedeki altyapı yetersizliği kadar bölgesel kuraklığın da etkisini gözler önüne seriyor. Güneydoğu Anadolu'da yazın sıcaklıkla birlikte su tüketimi artıyor, ancak baraj ve yeraltı suyu kaynakları azalıyor.
Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi’nden Doç. Dr. Doğukan Doğu Yavaşlı’ya göre:
“Bölgesel su fakirliği kapımızda değil, evimizin içinde. Kuraklık artık Türkiye’nin bazı bölgeleri için kalıcı bir iklim gerçekliği haline geldi.”
Türkiye’nin Su Haritası: Batı ve Güney Kuruyor
-
İzmir’de Tahtalı Barajı %9, Gördes Barajı ise %0,08 doluluk oranına sahip.
-
Aydın, Muğla, Antalya gibi turizm bölgeleri yazın su kıtlığı ile boğuşuyor.
-
Antalya'nın nüfusu yaz aylarında 2,7 milyondan 14 milyona çıkıyor.
-
Yeraltı suları erken kar erimesi nedeniyle kendini yenileyemiyor.
Su kesintileri yalnızca küçük köy ve kasabalarda değil, İzmir, Antalya, Muğla gibi büyük şehirlerde de plansız ve günler sürebilecek boyutta.
Su Tanımı Değişiyor: Lüks Değil, Kriz Göstergesi
Çevre uzmanı Dr. Fulya Aydın-Kandemir'e göre, artık suyun varlığı ya da yokluğu bir altyapı meselesinden çok daha fazlası:
“Kentlerde geçirimsiz yüzeylerin yaygınlaşması, ani ve şiddetli yağışların bile yeraltı sularını besleyememesine yol açıyor. Bu, modern şehirleşmenin susuzlukla sınavıdır.”
Turizm ve Plansız İmar, Krizi Derinleştiriyor
Yeni Foça’dan Figen Onur’un da isyan ettiği gibi:
“Madem bu ilçeler bu kadar turisti ve nüfusu kaldıramıyor, neden hâlâ yeni binalara imar izni veriliyor?”
Yaz aylarında nüfus birkaç katına çıkarken belediyeler aynı bütçeyle, aynı kaynaklarla hem yerlilere hem turistlere su sağlamaya çalışıyor. Bu durum sadece hizmet yetersizliği değil, yönetim politikalarının da sorgulanması gerektiğini gösteriyor.
Kaçak Su Kullanımı ve Kayıplar Büyük Sorun
Dr. Aydın-Kandemir’e göre, sadece iklim değil; insan eliyle suyun kaybı da büyük:
-
Kayıtsız kuyular ve kaçak su kullanımı
-
Eski borular ve altyapı sızıntıları
-
Şehirlerde suyun %60’a yakını kullanıcıya ulaşmadan kayboluyor
2030 Uyarısı: Türkiye “Su Fakiri” Olabilir
Birleşmiş Milletler’in 2024 İklim Raporu’na göre, Türkiye 2030’da “su fakiri” ülke konumuna düşebilir. Bugün ortalama kişi başına yıllık kullanılabilir su miktarı 1330 metreküp; bu değer 1000’in altına düşerse, ülke resmen "su fakiri" sayılıyor.
Ancak bu ortalama bölgelere göre büyük farklılık gösteriyor. Güneydoğu Anadolu’nun bazı illerinde kişi başına su miktarı çoktan kritik eşiklerin altına inmiş durumda.
Betonla Değil, Doğayla Koruma Çağrısı
Doç. Dr. Yavaşlı çözümün yeni barajlar yapmakta değil, suyu doğada tutmakta olduğunun altını çiziyor:
Bu Bir İlandır“Ormanları, sulak alanları ve su havzalarını korumak, en iyi barajı inşa etmek gibidir. Sorunu geçici çözümlerle değil, zihniyet değişimiyle çözmeliyiz.”