Bir medeniyet telakkisi düşünün ki ilim dünyanın bir ucunda dahi olsa onu almaya teşvik etsin. Bir devlet düşünün ki bu anlayışın aşkına, vecdine, estetiğine tutulmuş olsun. Evet, bu haberimizde Osmanlı’nın Ulu Hakan devrine uzanıyoruz.

Sultan II. Abdülhamid’in “Dünya Müslümanlarını tek çatı altında birleştirme politikası” birçok ülkede tesirini gösterdiği gibi Çin’de de etkili olmuştur. Yaklaşık yüz yıl önce Asya’nın kalbine atılan bir mühürden bahsedeceğiz.

Hamidiye Üniversitesi

Üniversite, 1908 yılında Sultan Abdulhamid’in emriyle Çin’in başkenti Pekin’de kuruldu. Kuruluş hikâyesi ise dönemin imkânları -imkânsızlıkları- göz önünde bulundurulduğunda bir hayli dikkat çekmektedir.

Türkiye'den Katil İsrail'e kapsamlı ambargo Türkiye'den Katil İsrail'e kapsamlı ambargo

Çinli bir Müslüman alimi olan Haoren hac yolculuğunun dönüşünde İstanbul’u ziyaret ederek Osmanlı eğitim sistemini inceleme fırsatı bulmuştur. Burada saray eşrafınca hürmetle karşılanan Haoren, Sultan’ın eğitim politikasından hayli etkilenerek bu konuda kendisinden malumat edinir. Abdülhamid Han’ın kendisine Çin’de üniversite açma düşüncesinden bahsetmesi üzerine Haoren, bu konuda elinden gelen her türlü desteği sağlayacağını söyleyerek memleketine döner. Çok geçmeden çalışmalara başlanır. Bu proje ileride Payitahttan Çin’e uzanan kopmaz bir bağ olacaktır.

Enver Paşa mahiyetindeki bir heyet Haoren’in kapısını çalmak üzere Payitahttan Çin’e hareket eder. Sultanın ince siyasetinin farkına varan dönemin sömürge devletleri adeta kırmızı alarma geçerek, projenin akamete uğraması için ellerinden geleni yapmışlardır.

Hamidiye Üniversitesi bütün zorluklara rağmen Müslüman halktan gelen destekler ile Çin’de İslamiyet’in sembolü olan Niujie Caminin bahçesinde kurulur. Üç derslik ile eğitime başlayan üniversite 19. yüzyıl şartlarında takdire şayan bir kurum olmuştur. Döneminin kalifiye hocaları tarafından bölge müslümanlarına iyi derecede İslami eğitim veren Hamidiye, 1949 yılındaki Mao devrimine kadar aktif faaliyetlerini sürdürmüştür. Devrimden sonra eğitim faaliyetleri yavaşlayan üniversite, günümüzdeyse isteyen öğrencilere eğitim vermeye devam etmektedir.

Kuruluşundan itibaren kısa sürede bölgedeki müslümanların buluşma noktası haline gelmiştir. Nitekim Sultanın birleştirme politikası Çinli Müslümanları da bu okul sayesinde hilafet sancağı altında toparlar. 2007 yılında restore edilen üniversitenin bir bölümü müze olarak kullanılmaktadır. Diğer bir adıyla Daru’l ulumu’l hamidiyye bugün hala bir Osmanlı mührü olarak varlığını sürdürmekte, geçen zamana rağmen Hamidiye ruhu Asya’nın kalbinde yaşamaya hala devam etmektedir.

Editör: Haber Merkezi