Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, "Şu ana kadar maalesef 100 silah arkadaşımızı kaybettik. 2 arkadaşımıza henüz ulaşılamadı, yoğun çalışmalar var" açıklamasını yaptı.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, deprem bölgesinde yürütülen çalışmaları yakından takip ediyor.

Hatay'da incelemelerini sürdüren Bakan Akar, TRT Haber'e özel açıklamalar yaptı.

Büyük bir felaketle karşı karşıyayız. Tabii deprem olduğunda aynı zamanda birliklerimiz de personelimiz ve aileleri de depreme maruz kaldılar. Arkadaşlarımız ailelerini güvenli bir yere bıraktıktan sonra görevlerine döndüler. Biz şu ana kadar maalesef 100 silah ve mesai arkadaşımızı kaybettik. Ayrıca 2 arkadaşımıza daha henüz ulaşılamadı. Bunlarla ilgili yoğun çalışma içerisindeyiz. Ayrıca 66 yaralımız var. Onlara gerekli tıbbi müdahale yapılmaya devam ediliyor. Daha fazla yaralımız vardı taburcu edildiler.


"TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ SEFERBER OLDU"

Burada anlamakta güçlük çektiğimiz bir mantık var. Biraz önce yine televizyonlarda yayınlandı. Örneğin Malatya'da Mehmetçiğin sokaklarda olduğu, enkazlara koştuğu, müdahale ettiği ve vatandaşla beraber olduğunu açıkça görüyoruz. Mehmetçik ilk andan itibaren depremzedeler ile beraber seferber oldu. Sadece  deprem bölgesindeki değil bütün silahlı kuvvetler hatta Kıbrıs'taki unsurlarımızdan dahi buraya yardımlar oldu.

Bu manada bölgedeki ilk ihtiyacımız arama ve kurtarma ekipleriydi. Bizim TSK İnsani Yardım Tugayımız var, arama kurtarma timlerimiz var. O timler başta olmak üzere diğer istihkam taburlarımız ile beraber arama kurtarmaya müsait olan timlerimiz var. Bunlar toplam  57 tim ediyor. 57 tim süratle deprem bölgesine dağıtıldı. Ve ayrıca biz bununla yetinmeyip, depreminn büyüklüğünden dolayı daha önce yapmadığımız şekliyle teknik personelimizden ve işçilerimizden timler oluşturduk. Bunlar da 80 timdi. 

Bu arada bizim ayrıca köpeklerimiz vardı arkadaşlar. Köpekler devreye girdi. Bunun yanısıra da arkadaşlarımız o köpeklerin yardımıyla toplam 304 kişiyi enkazdan sağ olarak çıkardı. Fakat maalesef 2 bin 250 vatandaşımızın da cenazelerine ulaştılar. 

Arama kurtarma dışında bölgede hayatın devamı söz konusu. Hayatın devamı konusunda da biz başlangıçtan itibaren 4 milyon 400 bin kumanya dağıttık. Bundan sonra 108 mutfakla, 48 sahra fırını kurduk. Şu anda toplam sıcak yemek olarak 160 bin yemeği günlük olarak çıkarma kapasitesine ulaştık. 380 bin günlük ekmek üretiyoruz. Şu ana 1 milyon 400 bin sıcak yemek ürettik. Bunları da vatandaşlara dağıttık. Ayrıca da 2 milyon 600 bin ekmek ürettik.

Antakya'daki hasara baktığımızda depremin zararının burada çok daha büyük olduğunu görüyoruz. Buradaki yoğunlaşmalarımız sonucu 46 mutfak ile 14 fırınımız bu bölgede üretim yapmakta. 83 bin günlük yemek, 130 bin civarında da ekmek çıkarmaktayız.


Barınma ihtiyacı karşılanıyor

Ayrıca barınma ihtiyaçları da karşılanıyor. Bu manada da 60 bin çadırın kurulumunda Mehmetçik görev aldı. Askeri tesislerin tamamını depremzedelere açtık.

Diğer taraftan orta ve uzun vadeli çalışmalar devam ediyor. NATO'nun 2 bin 400 çadırlık bir projesi vardı. Yer seçimleri yapıldı, NATO ile temasımız sürüyor. NATO önümüzdeki günlerde Antakya'ya çadır sevk edecek. 

Diğer kritik bir husus da akaryakıt meselesiydi. Akaryakıt sıkıntısı olmaması için de yine bizler elimizdeki imkanları seferber etmek suretiyle vatandaşımızla paylaştık. Kendi depolarımızdan ve diğer depolardan elde ettiğimiz akaryakıtı da önce kamu araçalarına daha sonra da vatandaşımıza vermek suretiyle bir noktaya kadar çözdük. Şu ana kadar da 1400-1500 ton civarında da akaryakıt desteğini sağladık ve devam ediyoruz. 

İnsani Yardım Tugayı bölgede önemli rol oynadı

Bizim İnsani Yardım Tugayımız son derece eğitimli ve bilgili. Ayrıca bunların da özel eğitimli köpekleri var. Onlar da ilk andan itibaren burada çalışmak suretiyle ciddi sayıda vatandaşımızın kurtarılmasına gayret gösterdiler. 

Başkan Gülpınar: "Gazze'de ki zülüm nedeniyle kutlama yapmacağız, Çiçeklerin yerine SMA hastalarına bağış yapın" Başkan Gülpınar: "Gazze'de ki zülüm nedeniyle kutlama yapmacağız, Çiçeklerin yerine SMA hastalarına bağış yapın"

Bizim bir de istihkam birliklerimiz var. Kıbrıs'taki, İstanbul'dakiler dahil bütün birliklerimiz seferber oldu. Herkes buraya intikal etti ve çalışmalarını sürdürdü.

Burada ihtiyaç halinde arama-kurtarma timlerimiz köpekleri ile beraber görevlerini sürdürüyorlar. 

Suriye'den 'göç' dalgası

Yani burada şimdi yapılacak şey cevap vermemek. Burada biz bu işin kaynağını öğrenmek için biz bizzat raporlarını aldık. Hudut Birlikleriyle konuştuk, Hudut karakollarıyla, diğer kurum ve kuruluşlarım temsilcileriyle konuştuk, vatandaşlarla konuştuk. Kesinlikle böyle bir şey olmadığını teyit ettiler, söylüyorlar.

Bizim gece gündüz kameralarımızla, devriyelerimizle, nöbetçilerimizde ve  İHA'larımızla hudut kontrol altında. Sınır hattından geçilmesi söz konusu değil. Fakat normal hudut kapısından burada yaşayan Suriyeli vatandaşlar, evini, yakınını kaybeden Suriyeli vatandaşlar ülkelerine dönmek istiyorlar. Gerekli prosedürler tamamlandıktan sonra Suriyeli vatandaşlar ülkelerine döndüler. Bunların sayılarının takriben 30 bin civarında ve giderek artıyor. Onun dışanda bu tarafa doğru gelmek, hudut hattından geçmek kesinlikle söz konusu değil. Her şey kontrol altında.

Hava koridoru desteği

Burada bizim söylediğimiz TSK milletinin yanında manasının içerisinde bizim tüm unsurlarımıza haber verildi, ilk andan itibaren. Şu anda bizim tüm deprem bölgesini destekleyen 65 uçağımız 70 helikopterimiz var. İhtiyaç dahilinde İncirlik Üssü'nü kullanıyoruz.

Şu ana kadar 5 bin 500'e yakın sorti yapıldı. Ve bu çok büyük bir rakam. Hava filomuz çok güçlü. İleriye doğru çadırlar ve ihtiyaç dahilindekiler taşındı. Batı'ya doğru da tahliyeler gerçekleştirildi. ( TRT HABER )

Editör: Haber Merkezi