Alimlerden yapılan ortak açıklamada, "Aksa ve Gazze" çağrısının önemine dikkat çekerek çağrının iyice okunup anlaşılması gerektiğini vurguladı.
Alimler, çağrının; savaşın büyüklüğü ve ümmete yapılan saldırının büyüklüğü ile orantılı, sağlam ve kararlı bir çağrı olduğunu kaydetti.
"İndirdiğimiz açık delilleri ve hidâyeti biz kitapta insanlara açıkladıktan sonra gizleyenler yok mu? İşte onlara hem Allah lânet eder hem de lânet edebilecek herkes lânet eder." (Bakara-159) ayetine atıfta bulunan alimler, bu ilahi emre dayanarak, şer’i sorumluluğu yerine getirmek, hakikati savunmak ve sözle cihat etmek için ümmetin seçkin şahsiyetlerinin 11 maddelik şer'i sabiteleri onayladığını bildirdi.
Alimlerin, beyan ettiği 11 maddelik çağrı ve fetva maddeleri:
1. Siyonist rejimin, Mescid-i Aksa'ya ve Filistin'deki tüm halkımıza yönelik saldırganlığını defetme mücadelesinin, Filistin direnişinin müdafaası İslam'ın zirvesi olan, mukaddes bir cihat olduğunu teyit ediyoruz.
2. Yiğit Filistin direnişine sadakat… Onlar bizden, biz onlardanız; onlara sadık olanlara sadık, onlara düşman olanlara düşmanız. Yahudi ve Hıristiyanlara sadık olup Müslümanlara karşı onlara yardım eden herkes mürtettir.
3. Filistin toprakları vakıftır ve bir karışından vazgeçmek caiz değildir. Mescid-i Aksa'nın kurtarılması İslam’ın bir akidesi ve Allah'ın bir şeriatıdır. Filistin'in tamamı kıyamete kadar İslami bir vakıftır ve ümmetin icması ile Filistin'in herhangi bir parçasını satarak veya bir kâfire vererek terk etmenin haram olduğu yönündedir.
4. Gazze'yi desteklememek cihattan kaçmaktır. Cihat bu ülkede yaşayan herkes üzerine farz kılınmıştır. Hiç kimseye danışılmayan, hiç kimsenin görüşünün alınmadığı farz bir görev haline gelmiştir. Bu yüzden kim ondan yüz çevirir veya onu terk ederse cihattan kaçmış olur. Cihat gününde önderlik eden kişi, terk ve ihmalinin neden olduğu zarar ve tehlikeler ölçüsünde onun yükünü taşır.
5. İşgalcilere karşı cihat, Müslümanların üzerine farz olan bir savunma cihadıdır: Yahudilerin Kudüs, Aksa ve Filistin'e yönelik saldırıları Müslümanların savunma cihadı yapmasını gerektirmektedir çünkü düşman dine, namusa, toprağa, cana, ruha ve mala saldırmıştır ve bunlardan biri bile cihada gücü yeten herkese farz olması için yeterlidir.
6. Sınırları ve kapıları kapatmak Allah'a ve Resulüne ihanettir: Çevre ülkelerin genel geçişi, mücahitlerin girişi ve ihtiyaç sahiplerine yardım için sınırlarını açmaları farzdır. Özellikle de can damarı olan Refah sınır kapısı, Allah yolunda cihat edenlerin yüzüne kapatılması hiçbir şekilde caiz değildir; kapatılması Allah'a, Resulüne ve müminlere ihanettir. Gazze halkından kim yardım almadan ölürse, sınır kapısını kapatan ve yardımı engelleyen kişiler, kardeşlerini terk ederek ölümüne neden olmuş sayılır.
7. Düşman caydırılmaz ve saldırganlığına derhal son vermezse, bu, durumun patlamasına ve savaş alanının genişlemesine yol açabilecek, saldırganlıkların devamı olarak kabul edilecektir.
8. İşgalci ve sivil sıfatı aynı kişide buluşmaz: Filistin topraklarını gasp eden, evlerini işgal eden, suç örgütüne bağlı olan her kişi, cinsiyeti ve tanımı ne olursa olsun barışçıl bir sivil değil, bir saldırgan, terörist ve savaşçıdır.
9. Müslüman halkın elinden geldiğince seferber olması, elindeki tüm imkanlarla düşmana saldırması veya düşmanın ve destekçilerinin elçiliklerine giderek protesto etmesi farzdır.
10. Suçlu varlığın ve onu destekleyen tüm şirketlerin, fabrikaların ve ülkelerin ürünlerini, mallarını boykot etmek farzdır. Ekonomik cihadın bir şekli olarak onlardan satın almak veya onlarla iş yapmak haramdır.
11. Gazze'ye yönelik bu saldırıdan önce, uluslararası anlaşmalar ve antlaşmalar da dahil olmak üzere, bu varlıkla yapılan tüm barış ve normalleşme anlaşmaları, Peygamber'in buyurduğu gibi şer'en hükümsüzdür ve 'Müslümanların zimmeti birdir…"
Alimler, açıklamanın sonunda söz konusu fetvanın tüm sosyal medya platformlarında paylaşılmasını talep etti.