Rusya’nın Afganistan’ı işgal etmesi nedeniyle 1982 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından Pakistan üzerinden Türkiye’ye getirilen Özbekler, Diyarbakır’a yerleştirildi. 4 yıl Diyarbakır’da yaşayan ve sayıları yaklaşık 500 olan Özbekler, daha sonra Şanlıurfa’nın Suriye sınırında yer alan Ceylanpınar ilçesine getirildi. Burada ev ve arazi verilen Özbeklerin nüfusu 39 yıl içerisinde 3 bini aştı.

Gençler batıya göç etti
Türkiye’de eğitim gören gençler, iş sahibi olup başka illere taşınırken, Özbek Mahallesi olarak adlandırılan Ceylanpınar ilçesinin kuzey kesimindeki yerleşim alanında yaşamaya devam edenler ise kültürlerini yaşatmaya devam ediyor. Kıyafet olarak atalarından kalma Afgan fistanı giyen Özbekler, ekmek pişirmek için de halen tandır kullanıyor. Un ve kepek karışımından elde edilen hamur, pide şeklinde açıldıktan sonra üstü damgalanıp yatay tandırlarda pişiriliyor.

"Çok şükür Türkiye’de her şey var"
Türkiye’de sükunet ve huzur olduğunu söyleyen Hayrullah Gülmen, “Biz 1982 yılında Türkiye’ye geldik. 4 yıl Diyarbakır’da kaldık. Allah Diyarbakırlı kardeşlerimizden razı olsun, hepsi ile kardeş gibi yaşadık. Daha sonra Ceylanpınar’a geldik. Allah devletimizden razı olsun. Bize ev yaptı, tarla verdi, inek verdi, traktör verdi. Allah devletimizi başımızdan eksik etmesin. Elhamdülillah çok şükür herkesin şimdi 20 dönüm arazisi var, ekip biçiyoruz, geçimimizi sağlıyoruz. Allah Ceylanpınar milletinden de razı olsun. Yaklaşık 36 yıldır buradayız ve aramızda iğne ucu kadar bir sıkıntı çıkmamış. Hepimiz kardeş gibiyiz. Taziyeler oluyor biz gidiyoruz, bizim taziyelerimiz oluyor onlar geliyor. Düğünlerimize gidip geliyoruz, kardeş gibi yaşayıp gidiyoruz. Allah bundan sonra da bize birlik ve beraberlik nasip etsin, Allah Türkiye Cumhuriyetimize zeval vermesin. Bu bayrağımız dünya durdukça dursun. Cumhurbaşkanımıza, bakanlarımıza, milletvekillerimize Allah uzun ömürler versin. Çok şükür sükunet var, rahatlık var. Çok şükür Türkiye’de her şey var. Herkese yetecek kadar ekmek var. Çalışan ekmeğini kazanıp yer” dedi.

Meşakkatli olduğu kadar lezzetli
Çocukluğundan beri Özbek Mahallesinde yaşayan, halk için tandırda ekmek yapan Abdulmecit Önder, “Biz 1982 Afganistan göçmeni Özbek Türkleriyiz, Türk vatandaşıyız. Bu bizim geleneksel tandır ekmeğimiz. Yıllardır bu şekilde burada ekmek pişiriyoruz. Bu tandır kültürü hem bizim memleketimizde var hem de Türkiye’de var. Türkiye’de doğu ve güneydoğu bölgelerinde bu şekilde tandır ekmeği pişiriliyor. Gerek Afganistan, gerek Türk Cumhuriyetleri olsun, oralarda da bu şekilde ekmek yapılıyor. Ekmeğimizi tam una kepek ekleyerek yapıyoruz. Tandır ekmeği çok meşakkatli bir iş, yani ustalık ve beceri isteyen bir iş. Zahmetli olduğu kadar lezzetli de oluyor. Ekmeklerimiz Kürt ve Arap kardeşlerimiz tarafından da çok ilgi görüyor” ifadelerini kullandı.
Özbek Mahallesi Muhtarı Sefer Muhammed Erdem ise “İlk geldiğimizde nüfusumuz azdı ama şimdi bu köyde 3 bin kişi yaşıyor. Nüfusumuz çoğalınca gençlerimiz çalışmak için İstanbul, İzmir, Ankara’ya gitti. Allah’a çok şükür yaşıyoruz” diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi