Ebu Hanife’ye göre kadın için verilen mehir dışında bir meblağın babaya verilmesi caiz görülmemiştir. 1917 tarihli Osmanlı Hukuk-ı Aile Kararnamesi, 89 ve 90. maddelerde bu esas şöyle kanunlaşmıştır:

“Mehir evlenen kadının hakkı olup, onunla çeyiz yapmaya zorlanamaz. Bir kızı evlendirmek veya teslim etmek için ana-baba veya hısımlarının kocadan akçe veya başka bir eşya almaları men edilmiştir.”

Yalnız Ahmed İbn Hanbel, baba için mehir yanında bir meblağ alma hakkını tanımış ve Hz. Şuayb’ın kızıyla evlenmek için, Hz. Musa’nın 8 yıl çobanlık yapmasını delil olarak göstermiştir.[1]

Diğer yandan bir kızla evlenebilmek için böyle bir başlık parası vermek zorunda kalan için bir sakınca bulunmaz. Başlık parası veren için bu, “cebrî hîbe (zorlamalı bağış)” niteliğinde bir tasarruf olur. Osmanlı devleti uygulamasında başlık ve benzeri fazlalık sayılan masraflara engel olmak için Tanzimat’tan sonra; “İzdivac ve Tenâkuh maddesi Hakkında Tenbihâtı Hâvi İlânnâme” çıkarılmıştır.[2] Hatta Şâfi mezhebine göre, kızı evlendirecek velinin adaletli olması gerektiği için, başlık parası isteyen veli bu vasfını kaybeder ve evlendirme hakkı daha sonraki veliye geçer.

Dipnotlar:

[1] bk. Kasas, 28/27. [2] bk. Hüseyin Hatemi, Hukuk ve Ahlâka Aykırılık Kavramı ve Sonuçları, İstanbul 1976, s. 270 vd; Düstur, I, Tertip, s. 736-741. 

Kaynak: İLİM VE İHSAN Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle Aile İlmihali, Erkam Yayınları

Editör: Haber Merkezi