Mümin bir kimse sabah vakti özürsüz uyumamalıdır. Sabah namazının vakti girdikten sonra güneş doğana kadar uyumak sağlık açısından olduğu gibi rızık yönünden de sakıncalıdır.

Nitekim Nebiyy-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz şöyle buyurur:

“Muhakkak sabah namazı ile güneş doğması arasında bulunan rızık taksimi zamanını uykuda geçirmek rızkın bir kısmına mani olur.” (İbn Hanbel, I, 73)

Allah sevgisinin alametlerinden biri az uyumaktır. Gece çok az, gündüz çok uyumak, hastalığa sebep olur. Az yemek bedene, az uyumak ruha rahatlık verir. Çok uyumak zararlıdır. Çok yiyip içen istemese de çok uyur. Az yiyip içmek ve az uyumak gerekir. Çok yiyen çok su içer. Çok su içen çok uyur. Çok uyuyanın ömrü uyku ile geçtiği için dünya ve ahiret kazancına mani olur. Bir hadis-i şerifte, (İşlerin hayırlısı vasat olanıdır. Din, ifrat ve tefritin ortasındadır) buyuruldu. (Beyheki)

Kur’an-ı Kerim’de uykunun bir dinlenme ve istirahat vasıtası olduğu şu ayetlerde ifade edilir:

“Sizin için geceyi örtü, uykuyu istirahat kılan, gündüzü de dağılıp çalışma (zamanı) yapan O’dur.” (Furkan, 25/47)

“Uykunuzu bir dinlenme kıldık.” (Nebe, 78/9) 

Uyumanın mekruh olduğu vakitlerde uyanık olmak, güzel şeylerle meşgul olmak sünnettir ve sevabı vardır. Ancak bu vakitlerde uyuyan kimse, bu sevaptan ve bereketten mahrum kalsa bile günah işlemiş olmaz.

Gece dışında feylule, gaylule ve kaylule olmak üzere üç çeşit uyku vardır. (bk. Müşkilü'l-Âsâr, Tahavî, 2/13)

Gaylule uykusu, fecirden itibaren güneş tamamen doğup kerahet vakti çıkıncaya kadar geçen sürede uyumaktır. Bu zamanda uyumak sünnete uygun düşmez. Nitekim, Beyhakî’nin rivayet ettiği bir hadiste 

“Sabah namazından sonra uyumak rızka manidir.”

manasındaki bir ifadeye yer verilmiştir. (Beyhakî, el-âdâb, 1/276; Şarani, Levakıh-u'l-Envar, s. 295)

Bunun manası şu olabilir: Her günkü çalışma saatlerin sabah erkenden başlar. Çünkü insan o saatlerde daha dinçtir. Günün ilk saatleri olduğundan iş bulma, alışverişte bulunma, aradığı malı bulmak daha kolaydır. 

Her günün bir rızkı var ve mukadderdir. Fakat o rızkın bir şartı da kişinin emeği ve çalışmasıdır. Çalışmanın erkenden başlamaması durumunda, rızkın bir şartı yerine gelmediği için, şartın meşrutu olan rızık da istenilen berekette olmayabilir.

 “İnsan için ancak kendi çalışmasının karşılığı vardır.” (Necm, 53/39)

[Vasat, orta yoldur. İfrat, normalden fazla, tefrit, normalden az demektir. Mesela çok uyumak ifrat, pek az uyumak tefrittir. Çok yiyip içmek ifrat, çok az yemek tefrittir.]

Uykuya düşkün murada eremez, gece dağılan nimeti göremez. Cenab-ı Hak her gece, (Dua eden yok mu, duasını kabul edeyim) buyurur. (Buhari)

Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Cehennemden kaçıp, Cenneti isteyenin gözüne uyku girmez.) [İ.Mende]

(Ümmetim için en çok korktuğum şey, göbek büyüklüğü, uykuya devam, tembellik ve iman zayıflığıdır.) [Deylemi]

(En üstün amel, herkes uykuda iken gece namaz kılmaktır.) [C.Yolu]

(Yemekten sonra uyumak kalbi katılaştırır.) [İbni Mace]

(Çok uyumak, insanı ahirette fakir eder.) [Beyheki]

(Allahü teâlâ, çok uyuyanı sevmez.) [İ.Gazali]

Editör: Haber Merkezi