AB Uyum Komisyonu Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar Gündemdeki Koronavirüs Salgını hakkında açıklamalarda bulundu. 

Gülpınar'ın açıklamalarından satırbaşları şu şekilde: 

Herhalde bir insan ömründe 70 senede 80 senede ancak bir kere karşılaşabileceğiniz bir durumla şu anda yüz yüzeyiz. 

Burada ne Şanlıurfa ne Ankara ne dünyayı ayırt etmek lazım. Dünyaya yayılmış bir mesele bu. Bununla ilgili işin tıbbi ve maddi kısmı var. Bilim insanları virüsü yenecek aşı bulmaya çalışırken bizim de kendimizi bu hastalıktan korumamız gerekiyor. 

Sağlık Bakanımızın, Cumhurbaşkanımızın defaatle dedikleri kurallara riayet etmeliyiz; kendimizi izole etmemiz gerekiyor. 

İmkânı olan herkesin evde kalması kendini izole etmesi gerekiyor.  
Çok farklı semptomlarla olabiliyor. Her bir hastada farklı gösteriyor kendini bu virüs.

Asemtomatik dediğimiz bu vakalar en sıkıntılı vakalar. Yani toplum içinde dolaşıyorlar ama hastalığı taşıdıklarının hiçbir şekilde farkında değiller. Bu rahatlık belki de dünyada bu virüsün yayılmasının asıl sebebi.

Özellikle Batı ülkelerinde bu rahatlığın verdiği hatalardan dolayı bu ülkeler çok ciddi mücadele veriyor.

Bir kere Türkiye’nin en büyük şansı diğer ülkelerden daha sonra virüsle  tanışması, Türkiye’nin erken bir şekilde tedbirlerin alması. 

Türkiye’nin sağlık sisteminin birçok dünya ülkesinden çok daha gelişmiş olduğunu görüyoruz. ALLAH Muhafaza sağlık sistemi konusunda yoğun bakım kapasitesi tıbbi malzemeler konusunda Avrupa’nın pek çok ülkesinden ileri durumdayız.  

Bu konuda spekülasyon yapmaya çalışanları kimsenin bunları görmemesi çok manidar. 

Bütün Şanlıurfalı hemşerilerimden acil işleri olmayanların evlerinde kalmaları,  hepimiz için önemli, toplumun sağlığı için önemli. 

Ve Şanlıurfa’nın bu çağrılara uyacağına inanıyorum. Çünkü evvela kendimiz için ailemiz için… şeklinde konuştu.

Şimdi 65 yaş üstü  insanlarımız evde kalsın derken yanlış anlaşıldık. Biz 65 yaş üstü insanlarımızın evde kalmalarını isterken onların bu virüsten öncelikle korunması gerektiğini söyledik. Çünkü dünyada bu hastalık böyle başladı. 65 yaşımdaki insanlarımız bu hastalıktan daha çok etkileniyor.

Bizim yaşlılarımıza ihtiyacımız var zira Allah korusun onların başına bir şey geldiği zaman onlar bizim kültürümüzdür, onlar tarihimizdir, onlar bizim geleneğimizdir. Onlar aramızdan ayrılırsa dede-torun arasındaki bütün bağlar kopar. Onun için onları daha iyi korumamız lazım ifadelerini kullandı.

HABERURFA.COM

Editör: Haber Merkezi