Uzman Psikolog Asena Kanat, çocuklarda uyum ve davranış bozukluklarının, ebeveyninin dikkatini çekme ve ilgi görme isteğinden kaynaklandığını belirterek, davranış bozukluğu olan çocuklarına şiddet uygulamamaları ve bir uzmana başvurmaları konusunda aileleri uyardı. 
“Kafasını duvara vuruyor, saldırgan davranıyor, inatçıysa davranış bozukluğu olabilir” 
Uzman Psikolog Kanat, çocuklarda uyum ve davranış bozuklarının nedenleri ve tedavi yöntemlerini İHA muhabirine anlattı. Kanat, çocuklarda davranış bozukluklarının, altına kaçırma, kafayı duvarlara vurma, saç çekme, kendisine ve çevresindekilere karşı saldırgan davranışlar, parmak emme, tırnak ısırma, dışkılamada sorun, iştahsızlık, depresyon, içe çekilme, tüm aileye karşı çok büyük inatçılık, yalan söyleme, çalma şeklinde kendini gösterebildiğini söyledi. 
Çocuklardaki bir davranışı bozukluk olarak adlandırabilmek için yaşa uygunluk, yoğunluk, süreklilik, cinsel rol beklentileri olmak üzere 4 ölçüt bulunduğuna işaret eden Kanat, “Önce yaşa uygunluğuna bakıyoruz. Mesela 2 yaşındaki bir çocuk özerk bir birey olduğunu, annenin bir parçası olmadığını fark etmeye başlıyor ve altını değiştirtmek, öpülmek istemiyor. Biz buna bir davranış bozukluğu diyemeyiz. Veya 3-5 yaşlarındaki çocukların hayal dünyası çok geniş oluyor. Bu yaşlarda çocuklar, sürekli hayal dünyasıyla alakalı olaylar anlatırlar. Buna da yalan diyemeyiz, çünkü daha soyut-somut kavramını tam olarak ayırt edemez çocuk. Ama 11-12 yaşlarındaki bir çocuk yalana başvuruyorsa bu bizim için bir davranış bozukluğu olur. Eğer bir kız çocuğunda çok saldırgan davranışlar varsa bu da bizim için bir davranış bozukluğudur. Yoğunluğa bakacak aileler, çok uzun süre gidiyor mu, artık günlük hayata zarar vermeye başladı mı? Eğer yoğunluğu ve sürekliliği uzadıysa bu da bizim için bir davranış bozukluğu demektir” dedi. 


“Çocuk, ‘benimle ilgilen’ diye bağırıyor; dikkat çekmek, ilgi görmek istiyor” 
Çocuklarda davranış bozukluğu oluşmasının nedenlerini, dikkat çekmek, ilgi görmek ve az sevgi olarak sıralayan Uzman Psikolog Kanat, aileleri, çocuklarına yaklaşımları konusunda uyardı. Kanat, “Davranış bozukluğu olan çocuk; birincisi, ebeveynin dikkatini çekmek istiyor, ‘benimle ilgilen’ diye bağırıyor. Ebeveyni ona bakmıyorsa gidiyor kafasını yere vurmaya başlıyor, çünkü dikkat çekmek, ilgi görmek istiyor. Bununla beraber ebeveynden intikam alma isteği oluyor çocuklarda. ‘Neden benimle ilgilenmiyor? Neden babamla daha çok ilgilendi?’ veya başka bir kardeş varsa ‘Neden onunla daha çok konuştu?’ diye düşünerek hemen bunlara başvururlar veya az sevgi görüyordur. Bu durumlar davranış bozukluğuna neden olur çocuklarda” diye konuştu. 
Bu noktada ailelerin, çocuğa karşı saygılı olmaları ve sevdiğini göstermeleri gerektiğini kaydeden Kanat, ancak bunun çocuk davranış bozukluğunu gösterirken yapılmaması uyarısında da bulundu. Kanat, “Mesela, ağlama krizi geçirdi, bağırmaya başladı, orada bırakıp, ‘sakinleştiğinde gel yanıma konuşuruz’ deyip oradan ayrılacaksınız. Çocuk bu davranışları göstermediğinde ona ilgi gösterip ödüllendirmek gerekir. Eğer parmağını emerek veya bir şeyleri kırarak, yalan söyleyerek, küfür ederek, altını ıslatarak zaten istediğine ulaşıyorsa yani dikkat çekiyorsa; çocuk bunları pekiştirerek yapmaya devam edecektir mutlaka” ifadelerini kullandı. 


“2 yaşında başlıyor 16 yaşına kadar devam ediyor” 
Davranış bozukluklarının, çocukların özerk olmaya başladıkları 2 yaşında başladığını ve 15-16 yaşına kadar devam ettiğini vurgulayan Kanat, şunları söyledi: 
“Bir davranış bozukluğu mu değil mi; yaş uygunluğuna, yoğunluğuna, süresine bakacağız. Ailelerin ona göre bir uzmandan destek almaları gerekecek. Mesela çocuk günde 5-6 kez kafasını yere vuruyorsa ve bunu ebeveyne bakarak yapıyorsa, anlamsız ritim tutuyorsa, yani sürekli kendini sallıyorsa, yalana çok sık başvuruyorsa, iftira atıyorsa; bunlar çocukta süreklilik gösteriyor mu, hep bir tekrar var mı, aileler buna dikkat etmeli. Zaten aileler çocuklardaki bu anormallikleri anlıyor. Genelde görmezden gelinmesi, bu hareket olmadığında çocuğa ilgi gösterilmesi gerekir. Çocukla duygularının konuşulması gerekir. ‘Neden kızıyorsun, neden üzüyorsun kendini?’ veya öfkelendiğinde ‘Bana öfkeni resimle anlatabilirsin’ deyip resim çizmesi istenebilir, bununla ilgili oyunlar oynanabilir. Bu şekilde çocuğu daha da rahatlatabilir, davranış bozukluğu önlenebilir.” 
Kanat, çocuk içe çekilmeye başladıysa, sadece kendisiyle ilgileniyorsa, sosyal ilişkiler kuramıyorsa, yetersizlik hissediyorsa, hırçınlık çok üst seviyelere geldiyse, uykusuzluk, kusmalar başladıysa, iştahsızlık varsa veya uykuda diş gıcırdatmalar varsa ve bunu artık bir şekilde aile tolere edememeye başladığında, günlük hayatını çok fazla etkilemeye başladığında mutlaka bir uzmandan destek almaları gerektiğini söyledi. 


“Davranış bozukluklarını saptamada testler çok işe yarıyor” 
Çocuklarda davranış bozukluğu tanısının psikiyatristler tarafından konulduğunu belirten Kanat, “Ama tanı koyarken bize yardımcı olan ölçekler, testler vardır. Bunlardan biri Wechsler Çocuklar İçin Zeka Ölçeği (WISC-4). Bu, 6-16 yaş arasındaki çocuklara uygulanan bir ölçektir. Tüm Türkiye ve dünyada en kapsamlı, en güvenilir ve bilimsel olarak kanıtlanmış bir ölçme aracıdır. Burada sadece çocuğun zekasını ölçmüyoruz, çocuğun kendi zayıf yönlerini ve desteklenmesi gereken güçlü yönlerini buluyoruz. Kendi yaş grubu ve özelliklerindeki çocuklara kıyasla olan yerini de buluyoruz. Ebeveynlere de bu test sonucunda öneriler veriyoruz. Ayrıca masal terapisi, oyun terapisi yapıyoruz” şeklinde konuştu. 


“Çocuğa şiddet uygulamayın, kesinlikle fiziksel ceza vermeyin” 
VM Medical Park Mersin Hastanesinde görevli Uzman Psikolog Asena Kanat, anne babalara önerilerde de bulundu. Kanat, “Birincisi çocuğa şiddet uygulanmamalı, ceza verilmemeli; fiziksel bir ceza kesinlikle olmamalı. İkincisi, çocukla konuşmaları gerekir. Çocuklar konuşmaya yatkındır, belki oyun oynar, dinlemiyor gibi görünür ama kesinlikle anneyi, babayı dinler. Çocuğa ‘Şu an neden üzüldün, seni kızdıran şey ne oldu?’ gibi sorular sorarak, çocuğun içindeki duygusunu anlamaya çalışacağız. Aileler çocuğun yaşına uygun sorumluluklar vermeli. Mesela yatağını toplayabilir, çamaşırlarını kirliye atabilir. Çocuğa ‘Bugün yemeğini hangi tabakta yemek istersin veya bugün hangi pantolonunu giymek istersin?’ gibi seçim hakkı sunulmalı. Çocuk kendi benliğini kazanmalı, cesaretlendirilmeli. Ayrıca çocuklar mutlaka takdir edilmeli. Mutlaka 15-20 dakika da olsa ailece sohbet etmelerini veya bir oyun oynamalarını istiyoruz. Çocukların gelişimi için bunlar çok önemli. Anne, baba ve öğretmen de çocuğa rol model olmalı. Çocuk, en yakınındaki kişiyi rol model olarak alır. Eğer anne kaygılıysa çocuk da kaygılı olur, baba saldırgansa çocuk da saldırgan olur, öğretmen sabırsızsa çocuk da sabırsız olur. O yüzden bu özellikle çok fazla dikkat etmek gerekiyor” dedi. 
 

Editör: Haber Merkezi