Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Başkanı ve Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Kasım Gülpınar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ak Parti Grup toplantısındaki önemli açıklamalarını değerlendirmek üzere 24 TV ekranına konuk oldu.

Soru cevap şeklinde seyreden değerlendirme şöyle:

Soru: Türkiye çok net ve kesin bir dille İdlib’de kararlarını ortaya koydu. Artık Türk askerinin kanının aktığı her noktada kesin mesajlar verildi. Anında ve çok sert karşılık verilecek.  Türkiye’nin aldığı net kararlar önemli, sizde bu bağlamda sormak istiyorum hem Avrupa’nın tutumu ve yaklaşımı hem de NATO bağlamında gelişmeleri Türkiye’nin net karşılığının ne anlama geleceği hakkında ne söylemek istersiniz?

Mehmet Kasım Gülpınar: Öncelikle dediğiniz gibi sıcak ve hararetli günler yaşıyoruz, aslında hem Türkiye’yi hem Avrupa birliğini çok yakından ilgilendiren bir konuyla karşı karşıyayız. Çünkü biliyorsunuz orada yaşanan gelişmeler ve Türkiye’ye doğru gelen yeni bir mülteci akını çok yüksek sayıda neredeyse Türkiye’deki halihazırda bulunan mülteciler kadar tekrar Türkiye sınırına hareket etmesi biliyorsunuz Avrupa Birliğini de çok yakından ilgilendiriyor. Herhangi aksi bir durumda Avrupa şunu çok iyi biliyor Türkiye’nin tek başına bunun altından kalkması mümkün değil, bu bağlamda tabi ki Avrupa Birliği ister istemez endişe duyacaktır ve ayrıca duymak da zorundadır. Buna NATO bağlamında baktığımızda NATO’nunda açıklamalarını takip ettik, NATO’da üyesi olan bir ülkenin böyle bir saldırıya maruz kalmış olmasını kabul etmez, zaten kabul edilemez olduğunu açıkladılar. Burada kilit Ülke Rusya, Rusya Devlet başkanıyla olan görüşmeler devam ediyor, bunun neticesini beklemek gerekiyor. Ama bir taraftan da arazinin bir gerçekliği var, sayın Cumhurbaşkanımızın da belirttiği gibi rejimin kendi başına hareket etmesi oradaki grupları bahane ederek oradaki sivil çocuk kadın ayrımı yapmadan hedef alması maalesef oradaki Türkiye’nin gözlem noktalarını da direk etkiliyor. Hep birlikte takip ettik bunun neticesinde şehit ve yaralılarımız oldu, bu bağlamda şehitlerimize Allahtan rahmet yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Türkiye bütün bunlara misliyle cevap verirken ama bir taraftan da diplomatik kanalları açık tutarak, kendi üzerine düşeni yapıyor.

Soru: Sahadaki gerçeklik her anlamda masada olacak dediniz. Hem Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu hem Savunma Bakanı Hulusi Akar iki isimde Rusya’ya gidiyor, Heyetler Rusya’ya burada, ABD Suriye Özel temsilcisi James Jeffrey burada, yani ABD’de bir bağlamda masada, temaslar devam ediyor. Bu görüşmelerden ne bekliyorsunuz, önümüzde ki günlerde gerçekleştirilecek Rusya’da ki bu heyet görüşmeleri nasıl sahaya yansır?

Mehmet Kasım Gülpınar: Şimdi burada bizim hep birlikte beklentimiz dediğim gibi o mutabakatların gereğinin yapılması ve Türkiye’nin Güvenliğinin garanti altına alınması. Bizim öncelikle beklentimiz hedeflerimiz budur.

Soru: Türkiye İdlib’e ciddi bir yığınak yaptı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belirttiği Şubat ayı sonuna kadar verilen sözlerin tutulması noktasında verilen sözler tutulmazsa ne yapacağız?

Mehmet Kasım Gülpınar: Şimdi öncelikle Sahada ki durumu takip edeceğiz, ama umarım ki aksi bir durum söz konusu olmaz, burada Türkiye’nin aleyhinde cereyan edebilecek olaya tevessül etmezler özellikle bunu rejim güçleri için diyorum.  Bir an evvel Türkiye’nin hem mülteci akını açısından hem de  ulusal güvenliği açısından orada hareket edebilecek, legal illegal yapıların bunların Türkiye’nin içine daha fazla sokulmaması hususunda umarım taraflar üzerine düşeni yapar ve Türkiye’de başka bir yola başvurmak zorunda kalmaz, bütün temennimiz bu şuanda.

Soru: Cumhurbaşkanının FETO’ya ilişkin mesajları vardı. Bu konuda CHP VE Kemal Kılıçdaroğlu’na net olarak FETO’nun siyasi ayağı olduğunu ifade etti. Bu konuda ne diyeceksiniz?

Mehmet Kasım Gülpınar: Bu konuda çok kısa ve net söyleyeyim, orada zaten bir tek soru var, Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi 20 tane soru sormaya gerek yok, sonuçta ortada bir darbe girişimi var, bunu artık hiç kimse inkar edemez, bakmayın başkaları buna tiyatro komplo olarak ifade ediyor ama biz hep birlikte o geceyi yaşadık. Özellikle Mecliste yer alan bir milletvekili olarak biz birebir yaşadığımız için o bombardımanları başka bir şeye ikna olmamız mümkün değil.

Darbenin hedefi kimdi? Kim darbe gerçekleştiği zaman tehlike altında olacaktı, veyahut darbeyi yapanlar, kimin bir yerlere gelmesini istediği için gayrette bulundular, kimin aracılığıyla birileri bir yerlere geldi o darbeci unsurlar kimi hedef aldılar. Sadece bu sorunun cevabı bile darbenin siyasi ayağına noktayı koyar yeterde artar bile.

Editör: Haber Merkezi