Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları..

FETO KONUSU

Feto'yu terör örgütü ilan edip savaş açan şahsım ve ak partidir.

Feto'nun nefret ettiği ve asla görüşmediği görüşemediği tek lider merhum hocam Necmettin Erbakan'dır.

Meydanı iftaralarıyla milleti zehirlemek için kullananlara bırakmayacağız.

Mit kumpası yapanın gerçek niyetinin şüpheye mahal bırakmayacak şekilde anlaşılmaya başlandığı andır.

FETÖ ile mücadelesi sulandırmak için kullananlar en az FETÖ kadar tehlikelidir .

Milletin değerleriyle uğraşmaktan kendi bünyelerini habis ur gibi saran FETÖ tehdidini görmeyenlerin bugün bizi suçlaması, aslında kendi gafletlerini saklama çabasından başka bir şey değildir.

Başbakanlığım boyunca YAŞ'larda önüme tek bir FETÖ'cünün dosyası gelmedi. Gelen dosyalar hep mütedeyyin insanlarla ilgiliydi.

Fetöyle amansız bir savaşa giren 2011 itibarıyla biziz.

"15 Temmuz gecesi bir tek kişi FETÖ'nün özel ilgisine, himayesine, korumasına mazhar olmuştur, o da Kemal Kılıçdaroğlu'dur"

“Her gün birileri çıkıp,FETÖ konusunda ahkâm kesmeye çalışıyor.Hâlbuki bu ülkede vesayet güçleri yıllarca FETÖ’ye en küçük 1şekilde dokunmamışlar,tam tersine Allah,kitap diyen,namaz kılan,eşi başörtülü kim varsa,onları tasfiye etmenin yollarını aramışlardır”

Meydanı; demokrasinin kendilerine sunduğu zemini, yalanları ve iftiralarıyla milleti zehirlemek için kullananlara asla bırakmayacağız.

“Milletin değerleriyle uğraşmaktan kendi bünyelerini “habis ur” gibi saran FETÖ tehdidini görmeyenlerin bugün bizi suçlaması, aslında kendi gafletlerini saklama çabasından başka bir şey değildir.”

15 Temmuz gecesi adaya gitmemi tavsiye edenler oldu, ben de o kardeşimize “Bu topraklarda doğdum, bu topraklarda öleceğim” dedim

Böylesi karmaşık bir yapının alalade işlmediği ortadadır.

Devlet fetoyu her yerde lebette izlemiştir. ana chp genel merkezinde yeteri kadar bakılmadığı anlaşılmıştır.

Kılıçdaroğlu ve avareleri milli iradeye saldırarak aslında kendi namuslarını ayaklar altına almaktadır.

Şayet 10 yıldan beri CHP'ye rağmen yürüttüğümüz mücadele olmasaydı, Feto ülkemizi tamamen işgal edecek güce ulaşmıştı.

Feto'nun 40 yıllık birikimini riske atarak başlattığı darbe girişiminin sebebi bizim kararlılığımız değilmidir?

"Bunların bir kısmı Amerika'da, bir kısmı Almanya'da, Fransa'da Afrika'nın değişik ülkelerinde. Kendi ifadesiyle; 'Dünyanın 160 ülkesinde varız' diye. Böyle diyor. Böyle bir çalışma ve böyle bir serpilme olayı. Biz de bunları 160 ülkede kovalıyoruz. Bütün ulaştığımız liderlere bunları bize verin diyoruz. En son Pakistan'dakini de aldık. Orayı da temizledik. "

Yargının FETÖ'nün tasallutundan kurtarılabilmesi için verilen mücadeleyi değersiz hale getirmeye ve hatta tam tersi göstermeye çalışan herkes hükmen FETÖ'cüdür

GEZİ OLAYLARI

"Dün yaşanan gelişmeler bize Gezi olaylarını bir kez daha hatırlattı. Taksim'deki Gezi Parkı'nda güya ağaç bahanesiyle başlayan olaylar kısa sürede büyüyerek devlete ve millete karşı sivil bir ayaklanma haline geldi"

"Gezi olayları aslında tıpkı askeri darbeler, muhtıralar, terör örgütlerinin saldırıları, FETÖ'nün 17-25 Aralık ve 15 Temmuz gibi devleti ve milleti hedef alan alçak bir saldırıdır.. Bay Kemal bunu ‘aydınlık gençler’ diye vasıflandırıyor. Bunlar aldatılmış gençler! “Gezi olaylarının Türkiye’ye doğrudan maliyeti 1,4 milyar$ iken, dolaylı maliyeti ise yüzlerce milyar$’ı bulmuştur. Faizler,ilk kez Gezi olaylarıyla tırmanmaya başlamış,işsizliğin çift haneye çıkması da, enflasyonun zıplaması da aynı dönemde gerçekleşmiştir”, işsizliğin çift haneye zıplaması bu zamana denk gelmiştir. Gezi olayları Türkiye'ye doğrudan maliyeti 1.4 milyar dolardan fazla olmuştur. 

Gezi olayları tıpkı askeri darbeler gibi devleti ve milleti hedef alan alçak bir saldırıdır. Bunlar aldatılmış gençlerdir. - Bu ülkede milyonlarca fidan diken iktidara ağaç sökme yaftası yapıştıranlara ben sadece lanet okurum.

Bunlar masum bir ayaklanma hadisesi değildir, bir manevrayla dün onu beraat ettirmeye kalktılar.

Soros’un Türkiye ayağı malum içerideydi. Bir manevrayla dün beraat ettirmeye kalktılar!

.Sizin aydınlanmış gençleriniz bunlarsa yandık, bizim aldatılmış gençlere ihtiyacımız yok.

“Taksim meydanında boy gösterenlere baktığımızda, işin gerisinde kimlerin olduğu, şüpheye mahal bırakmayacak şekilde anlaşılmaktadır.Her kim bu olayları masum 1çevre hareketi olarak tanımlıyorsa, ya gafildir ya da taammüden bu ülkenin ve milletin düşmanıdır”

SURİYE, REJİM, İDLİB MESELESİ

İdlib harekatı bir an meselesidir.

Ülkemizin kararlılığını anlamayan rejime ve onu cesaretlendirenlere İdlib'i bırakmayacağız"

"Son ikazlarımızı yapıyoruz. Masada bizim istediğimiz yerin çok uzağında olunduğu bir gerçektir. İdlib harekatı bir an meselesidir."

. Türkiye kendi harekat planlarını uygulamak üzere her türlü hazırlığını yapmıştır. Bir gece ansızın gelebiliriz

Bu bölgedeki gelişmelerin ülkemizin üzerine getireceği yükü göz göre göre omuzlamaya asla niyetimiz yoktur. Ne pahasına olursa olsun, İdlib’i, hem Türkiye, hem de bölge halkı açısından güvenli bir yer haline dönüştürmekte kararlıyız.

Şayet uluslararası toplumun da dahil olduğu görüşmelerden adil bir anlaşma çıkmazsa ki şu anda Trablus'un meşru yönetimi masadan çekilmiştir ki olumlu bir karardır, haklı bir karardır, isabetli bir karardır. Çünkü tezgah farklı dolaşıyor. Farklı yöne doğru gidiyor. Meşru Trablus yönetimini ülkenin tamamında hakimiyet kurması için destekleyeceğiz.

EKONOMİ KONUSU

Ekonomi üzerinden bizi vurmaya gayret eden densizler var, aldığımız tedbirlerle bu tuzakları bozup önemli ölçüde giderdik, pek çok alanda daha da iyiye gittik. Bizi kur, faiz ve enflasyon üçgenine hapsetmek isteyenleri bir kez daha hüsrana uğrattık!

Hala ekonomi üzerinden bizi vurmaya gayret eden densizler var. Ekonomi bizim gündemimizin değişmez ve daima ilk sıralarında yer alan gündemimizdir. Son 1,5 yılda ekonomi alanında çok büyük ve tarihi bir mücadele veriyoruz.

Ekonomik göstergelerde Ağustos 2018 öncesi dönemini yakaladık. Bizi kur faiz enflasyon üçgenine alarak teslim almak isteyenleri bir kez daha hüsrana uğrattık. Aldığımız tedbirlerle bu tuzağı bozduk.

Enflasyonu ve faiz düşürme konusundaki kararlığımızı yeni tedbirleri devreye sokarak sürdürüyoruz.

Ekonomide sağlanan güven ortamı özel sektör yanında kamu borçlanma maliyetlerini de fevkalade düşürmüştür. Sanayi üretimimiz 2019 yılında yüzde 8,6 artarak son dönemlerin rekorunu kırdı.
Son 1 buçuk yılda ekonomi alanında çok büyük ve tarihi mücadele veriyoruz. 2018 Ağustos ayında tarihin en sinsi ekonomik saldırılarından birine maruz kaldık. Bu saldırılar farklı yol ve yöntemlerde devam etti. Bu tuzağı bozduk ve giderdik"

3. sondaj gemimizi aldık, mart ayında ülkemize ulaşmış olacak

Editör: Haber Merkezi