Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları:

Suriye konusu

  • Türk askerinin kanının aktığı yerde, hiçbir şeyin aynı şekilde devam etmesine izin veremeyiz. 76 Rejim askeri anında öldürüldü. Rejimin, Rusya olmadan havada, İran olmadan karada hiçbir şey yapamayacağını çok iyi biliyoruz.
  • Ne İdlib ne de diğer bölgelerdeki güvenli bölge planlarının işlemediğini görüyoruz. Suriye’de anlaşmalara uyulmuyor. Önceki gün askerlerimize yapılan saldırı, Suriye’de yeni bir dönemin miladıdır. Hiç birşey eskisi gibi devam edemez.
  • Rejim denilen kuklanın suni solunumla yaşatıldığının farkında olmadığımız mı düşünülüyor? Biz tüm bu gerçekleri ve daha fazlasını biliyoruz ama bizim onlardan bir farkımız var. Türkiye ne yapacaksa bunu hiçbir masumun canına ve malına kast etmeden yapıyor.
  • CB Erdogan: Madem İdlib’teki askerlerimizin güvenliği sağlanamıyor o zaman bunu bizzat yapma hakkımıza kimse itiraz edemez.
  • CB Erdogan:  Rejim İdlib’te bir anca önce Soçi mutabakatındaki sınırlarına geri çekilmezse Türkiye bu işi bizzat yapmak zorunda kalacaktır.
  • CB Erdogan: Bir ur gibi orada duran Tel Rıfat bölgesi derhal teröristlerden temizlenerek Suriye halkının yönetimine bırakılmalıdır.
  • CB Erdogan: Sözler tutulmazsa BPH bölgesinde başlattığımız hareketı sağ, sol ve alt taraftan yürütmekte tereddüt etmeyeceğiz.
  • Bizim hiç bir ülke ile karşı karşıya gelme derdimiz yok, tek gayemiz Suriye de akan kanın durması. 
  • Suriye'dekı beklentilerimizi putın'e ilettim.  Ülkemize verilen sözlerin takipçisı olmayın sürdüreceğiz. 
  • CB Erdogan: Suriye’de bugün ABD, Rusya, İran, Koalisyon adı altında Avrupa ülkeleri, Körfez ülkelerinden bazıları, PKK terör örgütü var, az da olsa kullanışlı bir malzeme oldukları için bırakılan DAEŞ mensupları var ve Türkiye var.
  • Suriye'de herkes var sadece halkını temsil eden bir yönetim yok.

FİLİSTİN meselesi ve ABD'nin açıkladığı sözde yüzyılın projesi 

  • Bu bir barış değil, ilhak planıdır. Kudüs davasına sahip çıkıyoruz. Tarihimizin gereği neyse yaptık ve yapacağız. Şu anda yapılmak istenen Filistin topraklarını İsrail topraklarına çevirmektir.
  • ABD yönetiminin geçen hafta açıkladığı plan bir barış değil işgal ve ilhak planıdır.
    Bu plan İsrail’in yıkım ve gasp politikalarına meşruiyet kazandırmaktır.
    Şu anda yapılmak istenen Filistin topraklarını İsrail toprağı haline getirmek istiyor.
    Ne yazık ki Filistin’i de İsrail’in o zamanki haline dönüştürmek.
    Vicdani olmayan bir adım atılıyor. Bu tabi BM’ye de gelecek ve tartışmalarını yapacağız.
    Kendileri de zaten birbirlerine düştüler.
    Bakıyorsunuz Pelosi onun elini sıkmıyor, o onun elini sıkmıyor.
    Gelen planı bütün milletin önünde yırtıp atıyor.
    Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste.
    Bu işgal planında Filistin adeta hiç yok, geri kalan her yer sözde İsrail.
    Şimdi buradan soruyorum akıl ve ahlak sahibi kim buna rıza gösterir.
    70 yıl evlerine dönmek için bekleyen Filistinli mültecilerin kendi topraklarına dönemeyeceğini söylüyor bu plan.
    Bunlar birer şaki bunlar işgalci. Demek ki Trump bu işgalcilerin arkasında duruyor.
    Kudüs ve Filistin’in göz göre göre İsrail’e peşkeş çekilmesine kim rıza gösterir.
    Aynı gün hahambaşını ben burada kabul ettim. Niye? Çünkü bizde düşmanlık nefret yok. Ama bunların her yerinden nefret kin akıyor.
    Bunların eli savunmasız kadınlara çocuklara kalkıyor.

    BU PLANI REDDETTİK

    Türkiye olarak bu planı hemen reddettik. Tepkimizi ortaya koyduk.
    Mahmud Abbas ile telefonda, Hamas lideri İsmail Haniyye ile İstanbul’da konuşarak desteğimizi gösterdik.
    ABD gerek şahsıma gerekse istihbarat başkanıma karşı da tehditler sallıyor.
    Bazı finans kuruluşlarına yönelik de tehditler yapıyor. Ne yaparsanız yapın bunu kesinlikle başaramayacaksınız.
    Çok büyük paraları, çok büyük silahları, nükleer silahları da olabilir. Ama biz şunu biliyoruz nice az inanmış toplulukları inanmış kalabalıkların üzerine galip kıldık diyor kutsal değer.
    Plan karşısında ikircikli tutum izleyen bazı ülkeleri, kamuoylarından gelen tepkiler sonrasında tavır değiştirdiklerini görüyoruz.
    Kudüs üç semavi dinin de kutsal bir şehridir. Bunu dikkate almayan hiçbir planın başarı şansı yoktur.
    Bölgemizde ve Kudüs’te barış her kesimden ahlaklı ve dürüst insanların çabasıyla gerçekleşebilecektir.
    1967 temelinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletini savunmaya devam edeceğiz.

    ESKİ GENELKURMAY BAŞKANI DÜZENLEMEYİ BAHANE EDİP MECLİS'İ İTHAM ALTINDA BIRAKMIŞTIR

    Jakoben zihniyetin yeni bir oyunuyla karşı karşıyayız.
    TBMM suça karışan asker kişilerin sivil mahkemede yargılanabilme düzenlemesini gerçekleştirmiştir.
    O dönem CHP nasıl olmuşsa bu konuda doğru bir tutum sergilemiştir.
    Meclis tarihinde az görülecek şekilde TBMM’den geçmiştir.
    Düzenlemenin amacı darbelere zemin hazırlayan hukukun işlemesinin önüne geçen yanlış bir uygulamanın düzeltilmesidir.
    Suç işleyen kişinin ona ayrıcalık sağlamanın hukukta zaten işi olamaz.
    Bugün geriye dönüp baktığımızda meclisimizin gayet doğru bir iş yaptığını görüyoruz.
    Zaman zaman yanlı değerlendirmeleriyle kamuoyunun önüne çıkan eski bir genelkurmay başkanı bu düzenlemeyi bahane ederek Meclis'i itham altında bırakmıştır. Kendisini iyi tanırım.
    Bu konuda hepiniz süratle dava açmalısınız. Meclisin yasama yetkisini dışarıdan biriler atıp tutmak suretiyle yere çalma hakkı yoktur.
    11 yıl önce tüm partilerin desteğiyle çıkan bir yasanın üzerine FETÖ gölgesi düşürme çabası meclise haksızlıktır.
    Bu parlamentonun hukuku, hep beraber korumamız lazım. Bu, boru göstermeye benzemez. Parlamentonun hukuku boruyla sindirilemez.
    Emekli bir askerin peşine düşenler herhalde kendi geçmişlerinden utanıyorlar. Aksi halde böyle bir yanlışın içine düşmezlerdi.

Editör: Haber Merkezi