Sevgili Dostlar, Memleketimiz Siverek çok zengin bir kültür yapısına sahiptir bu zenginliği yaşadığımız dönemleri (1951 ve sonrası) yazıya dökerek ve kitaplar haline getirdiğimizde ileriki kuşaklara miras bırakmakla mümkün olacaktır. Bu nedenle bilgi birikimi olan arkadaşlarımız geçmişteki anılarımızı yazıya dökmekte fayda görüyorum. Biz İlkokulu Devrim İlkokulunda okuduk , Devrim İlkokulu Hürriyet Caddesinde ve Lezgonun parkının tam karşısında idi. Ama ne yazıktırki bu Eski değerlerimiz Yapılarımızın kıymetini bilmiyor ve yıkıyoruz ne uğruna sözüm ona moderinleşme adına !?
Doğrumudur bence çok yanlış. Şimdi bu okulumuzun, tarihi yapının ne kendisi nede İsmi ortada yok. Günümüzde bu değerlerin yeri çok büyük ama ne yazıkki bu değerlerimizin kıymeti bilinmiyor! Bugün Avrupaya gidince oralarda tarihi değerlere ne kadar çok sahip çıktıklarını görürüz. Ama bizde rant uğruna ve modern oluyoruz diyerek beton yığınlarına koşar adım gidiyoruz.
Bahsettiğim Devrim İlkokulu sadece bir örnek. Bu tarihi binalarımızın kıymetini bilmemiz gerekir çünkü buralarda yetişmiş değerlerimiz var geçmişimiz var. Bu değerlerimizi kendi ellerimizle yok etmeyelim. Siverek'te her küçenin ve her mahallenin kendine özgü geçmişte anıları var insanlarımız Siverek'e gelince ve bu eski yetiştiği küçelerine girdiğinde bu değerleri göremeyince büyük bir hayal kırıklığı yaşamaktadır ! Bu gün Urfaya bile gittiğinizde eski evlerinin kıymetini bilmeyenler şimdi bu yerlerin Sıra geceleri yapılan kıymetli yerler olduğunu ve Şehri gezmeye gelenlerin bu eski tarihi binaları öncelikli olarak gezdikleri ve oranın kültürünü merak ettikleri görülmektedir. Bu nedenle kamuda görevli Değerli yetkililerimizin bu konulara özen göstermeleri ve sahip çıkmaları çok önemlidir. Bu arada Siverek'te Hacı Ömer Mahallesi Kalpaklı Sok. No .1 Bizim doğup büyüdüğümüz ev dıştan belli değil iç kısmı Tarihi bir yapıdır ve Koruma altına alınması beni sevindirmiştir. Mümkün olduğunda bu evimizi tekrar satın alıp müze haline getirmeyi düşünüyorum. Çünkü Siverek'te 1950 'li Yıllarda İlk ve Tek Bayan kuaförü/ Ondeleci Bedriye lakabı ile tanınan Rahmetli Anam hemen hemen her aileden Annesinin ve Ablasının Gelin başını yapan tek isimdir.
Babam ise yine Siverek'te Belediye Eski Başkatibi ve Evlendirme Memuru olarak çok hemşerilerimizin nikahını kıymıştır.Dedem Hacı Ömer olup mahalle ismi ordan gelir. Akrabalarımız ,Yaşar Yavuz (Hükümet Konağında Nüfus idaresinde çalışırdı/Anamın Dayısı) Ecz. Ekrem Uğurlu,Mehmet Koç (Devrim İlkokulunda öğretmendi sonra Hakim oldu/ Anamın Teyzesi oğlu),Galip Yavuz Anamın Dayısı.Urfa'da Amcalarımız Zülfolar vardı.
Kürvemiz Muazzez Köranlar. Komşularımız. Münire Saraçoğlu Teyzemiz ,Ali Ağagil (Bucaklar Rahime Teyze, Müzeyyen Abla,Hakkı Bucak, Mehmet Bucak) , Yemenci Kade Amca( Hatun Saraçoğlu), Sakine (Mahallemizin Nenesi)Büyükşahin ,
Asiye Kadırağa Ablamız, Ğarğur Mehemmet, Cınet Çınar Amcamız, Bayram Yıldızhan ( Leyla Ablamız),Kalaycı Nafo amca ( Zemzem Ablamız), Usta Yane (Anneleri Russık Baco) Usta İbram (Belediyede fen işlerinde),Kaso sıtka Fatime Ablalar, Belediye Başkanı (Reisi) Gacı Yılmaz Fetahlıgil.
Mahallemizde en güzel ve hakim olan şey Sevgi, saygı samimiyet ve ayırım yapılmadan ve akraba düzeyinde ilişkilerdi.o zaman kimse kimseye etnik kimliğini, inancını, fakirliğini,zenginliğini sorgulamazdı. Dayanışma ve komşuluk en üst seviyelerde cereyan ederdi. Mahallemizde birde Meryem teyzemiz vardı kızı dama çıkar "Yoğurt alan paranan, bulgurnan yoğurt alan" diye bağırır yoğurt satarlardı. Siverekte Tek milli bayram yeri bizim eve yakın Lezgonun parkının yanındaki Harabaya kurulurdu Eşkoağa gilin evinin yanına.Kaymakamın evinin ve Kütüphanenin önüne. Leyliler, atlı dolamaçlar, V.s. çok güzel geçerdi bayramlar. Bayramda duvar dibine çukur(hortık) açar Ceviz ile debbo oynardık ceviz çukurun dışına tek düşünce kaybederdik. Bazen cevizin içine 5 kuruş,yüz para(Delikli) bırakırdık Avucumuzun içinden çukura belli bir mesafeden atardık. Çelik çubuk, Leht koza,Gülle cıncık, dügme oynardık.papel oynardık. Kent sakızından çıkan artis Fotoğraflarıyla çekmece oynardık. Lezgonun parkı yanında bulunan kütüphanede bol bol kitaplar eserler okurduk.O zamanlar Ziya abi bakardı kütüphaneye. Eski Siverek Lisemizin kapısında renkli yumurtalarla kırmalı oynardık, Renkli çubuklu şekerlerle kırmalı oynardık bu şekerlerin içi dolu olanlarını tercih ederdik çabuk kırılmasın diye.Bu arada ismi geçen ve rahmetli olmuş tüm büyüklerimize Allahtan rahmet diliyorum mekanları cennet olsun. Bizim dönemlerde İstanbul'dakıyafetler moda ne ise Siverekte aynı kıyafetler giyilirdi.şeytan küçemiz o zamanlar çok şendi. Bir tarafta kebaplar yapılır ,bir tarafta kadayıf,bir tarafta buzdolaplar yokken Karacadağdan gelen kar satın alırdık. Bayramlarda taze Payamlı (Bademli) şeker yapılıp satılırdı,Karşısında kitapçı Ramazan vardı.Bizim zamanda şeytan küçesi en kalabalık çarşımızdı ve şendi .2 kışlık 3 Yazlık sinema vardı.
Her sabah Kalaboğazına yoğurt ve ayran almağa sıtılımızla giderdik baştan başa kalaboğazını gezer tatmadan almazdık. yoğurt ve ayranlar tulluklarda gelirdi.Herkesin tanıdığı bir kasap vardı ondan alışveriş yapardı Kasap pazarında. .Köylerden çerçiler gelir Guvviç satarlardı 2 bulgur alır bir guvviç verirlerdi . Bu günlük bu kadar , Saygılarımla.

23.02.2017
Faruk Nafiz İpekçioğulları