Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, “Bu geçici bir durum. 4+4+4’ün başladığı yıl 5 ve 6 yaş grubundaki öğrencilerimizin aynı sene 1’inci sınıfa kayıt olmasından kaynaklı kısmi bir öğrenci artışı var. Milli Eğitim Bakanlığı olarak bunu şimdilerde değil, geçtiğimiz yıldan beri takip edip 1 yıldır üzerinde çalışarak ne tür çözümler üretilebilir, bir sıkıntı çıkmaması için nasıl hazırlıklar yapılabilir bunun çalışmalarını yapıyoruz. Sınıf sınıf, il il, okul okul izleyip, ne tür riskler doğabilir konusunda simülasyon çalışmalar yürütüyoruz. Farklı modellemeler yaparak, hangi bölgelerde ne tür tıkanıklar ortaya çıkabilir. Bunların hepsini öngörebiliyoruz. Gerekli tedbirleri alıyoruz” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Meyra Palace Hotel’de düzenlenen Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) işbirliğinde yürütülen “Rehberlik ve Araştırma Merkezlerinin Kapsayıcı Eğitim Hizmetleri Sunma Açısından Kapasitelerinin Güçlendirilmesi” (RAMKEG) projesinin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

"Öğrencilerin zorla yönlendirilmesi mümkün değil"
Milli Eğitim Bakanı Selçuk, başarısız öğrencilerin 9’uncu sınıftan sonra meslek liselerine gönderileceği yönünde çıkan haberlere açıklık getirdi. Selçuk, “Öncelikle ifade etmek isterim; biz eğitimi, ekonomi ve demokrasiyle birlikte bir üçleme olarak görüyoruz. Eğitimin ekonomiyle ilişkisini çok önemsiyoruz. Bu bağlamda da mesleki eğitim okullarımızı çok önemsiyoruz. 12 yıllık zorunlu eğitim şu anda Türkiye’de devam ediyor. 9’uncu sınıftan sonra bir öğrencinin zorla ya da başka bir şekilde başka bir okula yönlendirilmesi asla söz konusu değil. Burada yanlış anlaşılma olmuş. Öğrencimiz eğer isterse 9’uncu sınıftan sonra mesleki eğitim merkezlerine de yönelebilir. Biliyorsunuz; yeni bir yasa hazırlandı iki ay önce. Özel sektör de mesleki eğitim merkezleri kurabilir ve biz de öğrencilerimizi o okullara yönlendirebiliriz. Herhangi bir öğrencinin, zorla ya da başka bir şekilde yönlendirilmesi mümkün değil. Bütün öğrencilerimiz için bu böyle” şeklinde konuştu.

"Her ülke kendi öğrencilerini, kendi eğitim sistemini sürekli izler ve değerlendirir"
Milli Eğitim Bakanlığının ‘Başarı İzleme Araştırması’ konusunda da genel bir değerlendirme yapan Selçuk, "Bütün dünyada, özellikle OECD’nin yaptığı bazı çalışmalarda şunu görüyoruz; Her ülke kendi öğrencilerini, kendi eğitim sistemini sürekli izler ve değerlendirir. Bu uluslararası standartlarda yapılmalıdır. Türkiye’de de ilk kez uluslararası standartlarda bir araştırma yapıldı ve öğrencilerimizin durumunun ne olduğunu ülke ölçeğinde görme fırsatımız oldu. Bu bizim için son derece avantaj sağlayan bir çalışma. Bazı öğrencilerimizin notunun düşük olması ya da başarısının düşük görünüyor olması çok olağan bir durum. Öğrenciler arasındaki başarı farklılıkları nasıl bütün okullarda ve sınıflarda farklıysa elbette araştırmalarda da benzer bir yansıması çıkacaktır. Bunu görüyor olmak bizim için bir avantaj. Veriye dayalı politikaları nasıl geliştirebiliriz, elbette bu tür araştırma sonuçlarını dikkate alarak geliştirebiliriz. Bu çalışma da öğrenci takibi, öğretmenlerimizin ihtiyaç duydukları içeriklerin tamamlanması ve benzeri şekilde bu eksiklikler tamamlanacak. EBA marifetiyle yani Eğitim Bilişim Ağı marifetiyle, destekleme yetiştirme kurslarıyla eksiği olan öğrencilerimizin eksikliklerini tamamlama fırsatı veren bir çalışma bu. Bunu biz özellikle yapıyor ve takip ediyoruz. Durumu bilmezsek eğer nasıl geliştireceğimizi de bilemeyiz. Şu anda Türkiye’de destekleme ve yetiştirme kurslarının olması, tamamlayıcı çalışmaların olması, EBA’da dijital platformlarda desteklerin olması buna hizmet ediyor. Öğrencilerimizi tanıyalım, değerlendirelim, geliştirmek için de alt yapı sağlayalım” ifadelerini kullandı.

"Bu geçici bir durum"
4+4+4 sistemiyle ilgili gelecek sene liseye geçişte sıkışıklık olduğu konusunda gelen soruya da cevap veren Selçuk, “Bu geçici bir durum. 4+4+4’ün başladığı yıl 5 ve 6 yaş grubundaki öğrencilerimizin aynı sene 1’inci sınıfa kayıt olmasından kaynaklı kısmi bir öğrenci artışı var. Milli Eğitim Bakanlığı olarak bunu şimdilerde değil, geçtiğimiz yıldan beri takip edip 1 yıldır üzerinde çalışarak ne tür çözümler üretilebilir, bir sıkıntı çıkmaması için nasıl hazırlıklar yapılabilir bunun çalışmalarını yapıyoruz. Sınıf sınıf, il il, okul okul izleyip, ne tür riskler doğabilir konusunda simülasyon çalışmalar yürütüyoruz. Farklı modellemeler yaparak, hangi bölgelerde ne tür tıkanıklar ortaya çıkabilir. Bunların hepsini öngörebiliyoruz. Gerekli tedbirleri alıyoruz. Bu çalışmaların sonucunda ortaya çıkan sonuca bağlı olarak kontenjan çalışmaları da yapılacak. Bunların hepsi devam eden çalışmalar, sonuçlandığında muhakkak paylaşacağız” diye konuştu.
Editör: Haber Merkezi