Bakınca ne kadar görebiliyoruz? Gördüğümüzün idrâkine ne kadar varabiliyoruz? Zira her birey gördüğünü kendi perspektifi çervesinde değerlendirir.

Fakat burada "İdrak" kavramı ön plana çıkıyor. "Bir delil ile kırk alimi yendim, kırk delil ile bir cahili yenemedim" diyen ataların vurgulamak istediği 'idrak' kavramının önemi gözler önüne seriliyor. Günümüzde sosyal medya aracılığıyla 'yığın psikolojisi' üreten Karanlık eller, bir tuşla İdrakten yoksun her gördüğüne balıklama atlayan 'cahil' yığınları peşinden koşturmakta. Maalesef ki İslam dünyasında bunu çokça gördük görüyoruz.

En çok ilk emri "Oku" olan bir dinin temsilcilerinin buna alet olması vahim durumu gözler önüne seriyor. Karanlık ellerin bölge üzerindeki hakimiyeti ve gördüğünün idrakinden yoksun halkın bizatihi eliyle olması acı olan bir başka husus. Her bakmanın 'Görmek' anlamına gelmediğini fark etmek için daha kaç masum canın katledilmesi gerek!! diyesi geliyor insanın.

Kendince Kürt ile Türkü birbirinden nefret eden iki zıt halk ilan eden Okyanus ötesi karanlık ellerin kaçırdığı ayrıntı ise bu halkların İslam’la yoğrulduğu ve İslam’da kin nefret bir yana "komşusu aç yatan bizden değildir" inceliğinde bir dinin olması.

Şairlerin bile " Okuyun, zira mürekkebin akmadığı yerde kan akıyor" haykırışları yetmiyor mu 'idraki için bazı şeylerin.

Cahil toplum olma yolunda emin adımlarla yürüyoruz. Başımızdaki göz bile görmemize vesile olmuyor artık. Maalesef ki Eğitim kurumlarımızdaki çarpık sistem geleceğin hâlefi çocuklarımızın Bakmak ile görmek, görmek ile idrak etmek vasfına erdirmiyor.

Allah Azimüşşan’ın Kur’an’ın 137 yerinde insanoğlunu ‘Düşünmeye’ davet ederken, Yeryüzünde onun varlığına iman edenler gerçekten bunu hiç Düşünmezler mi?

* * *

Binaenaleyh Allah Zülcelal Gördüklerine kananlar neden İdrak etmediklerine pişman olup, Allah’tan bir daha yeryüzüne döndürülmeyi isteyecek, lakin bu isteklerinin reddedileceği açıkça beyan ediliyor.

Son söz olarak Bakmak ile Görmek arasında ki ince Anekdotu sizlerin takdirine bırakıyorum.

* * *


Bakmak ile Görmek arasındaki ince fark ;

Bakmak şahitliği, görmek derinliği ifade eder.

Bakmak sadece gözle olur. Görmek,akıl,kalp ve gözün devreye girmesiyle gerçekleşir.

Bakmak bir göz hareketi, görmek bir şuur faaliyetidir.

Bakışta geçicilik, görüşte seçicilik vardır.

Bakmak en fazla tanımakla, görmek anlayıp kavramakla sonuçlanır.

Bakınca yalnız seyrederiz, görünce bir hükme varırız.

Bakmanın üst seviyesi tanımak, görmenin ki ise yaşamaktır.

Bakan kişi anlatır, gören kişi sorgular ve yorumlar.

Bakınca kenardan tutarız, görünce iki elle sarılırız.


PEKİ YA SİZ?..

BAKIYOR MUSUNUZ YA DA GÖRÜYOR MUSUNUZ?